Aşkın dili, dini, rengi hele ki siyaseti hiç yoktur. Korkmayın, aşık olun ve aşkınızın arkasında durun...

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Uğur KOŞAR/Allah De Ötesini Bırak


Bu kitabı gördüğüm ilk gün alma isteği duydum nedensiz...
Aradan epey zaman geçti birçok blogda görmeye başladıkça kitabı aldım.
Kitapta farklı bir şey bulmuyorsunuz belki ama hissediyorsunuz.
Huzurlu bir kitaptı üzerine çok şey yazmak istemiyorum.
Anlatımı sade ve herkesin anlayabileceği şekilde kısa sürede biten bir kitap...
Allah De Ötesini Bırak



26 Temmuz 2014 Cumartesi

Elif ŞAFAK/Ustam ve Ben

Derdi ki; kimseye hoyratlık etme ve kimsenin kalbini kırmasına izin verme.
Ne incitenlerden ol, ne incinenlerden...
Elif ŞAFAK 
Uzun süredir bir önyargı ile nedensizce yaklaşmadığım Elif ŞAFAK kalemiyle nihayet tanıştım. Son kitabından başlamam benim için şans mıydı? diğer kitaplarını da bu kadar çok sevecek miyim? sorularım fazla cevapları eksik...
Kitaba dönmek istiyorum...
Ustam ve Ben hem tarihi hem hayalgücüyle harmanlanarak ortaya çıkmış sürükleyici olduğu kadar keyif de veren bir romandı. 
Gerçi tarihe kurgu biraz fazla karışmış ama dili o kadar akıcı ki okutturuyor.
Zaten kitabın sonunda Elif Şafak'ın notu bunu açıklıyor...
16. yüzyıl Osmanlısında İstanbul...
Sevimli mi sevimli bir fil ve çalışkan, akıllı , mimar çırağı, filbazı Cihan...
Ve dönemin önemli bir ismi Mimar Sinan...
Kitapta sevimli çotayı sevmek istedim.Onun sevgisini ben de hissetmek istedim. Cihan ile arkadaş olmak istedim. Ama o dönemleri hiç mi hiç sevmedim. Bu kadar karanlık bir çağ, sıkıcı kasvetli gergin bir hava, yaşadıkları için sultana minnettar insanlar...
daha niceleri...
kitabın ayrıntısına girmeyi sevmem karakterlerinden bahsetmişken altını çizdiğim not aldığım kısımlarını aktarmak istiyorum...
***
...İstese "taşı yanlış yere koydunuz" diye hepsini darağacına gönderebilirdi. Böyle korku içinde insan nasıl çalışabilirdi? Korkunun olduğu yerde sanat nasıl yeşerebilirdi?
Sinan elini çırağının omzuna koydu."Düşünme bunları.Düşünürsen işini yapamazsın. Unutma kabiliyet, Allah'ın bahşettiği bir hediyedir. Biz hediyeye layık olmak için didiniriz.Gerisine kafa yormayız."
"Ama ustam korkmuyor musun..."
"Sultanın gazabından korkulmaz mı?Elbette ben de senin kadar korkuyorum. Fakat çabalamamın sebebi bu değil.Şayet mükafat yahut ceza ihtimali olmasa daha mı az çalışırdım? Sanmam. Ben ilahi bir armağana hürmeten çalışıyorum.Her zanaatkar, her sanatçı tanrıyla bir mukavele imzalar.
Suratını buruşturdu Cihan. "Nasıl yani?" İster büyük, ister selatin cami, ister basit bir mahalle çeşmesi olsun, yaptığın her binanın altında, farzet ki kainatın kalbi atmakta. Sen arzın merkezinin üstüne inşa ediyorsun. Öyle düşün. O zaman daha özenle, fefkatle çalışırsın."
syf.270

***

"Üstadlar mühimdir. Ama kitaplar daha aladır, unutma.İnsanın bir kütüphanesi varsa bin öğretmeni var demektir. Aslolan öğrenmek. Cühela takımı zanneder ki bu aleme yiyip içmeye yahut kavga çıkarmaya geldik. Veya çoluk çocuğa karışmaya. Halbuki esas işimiz bilgimizi ilerletmek. Bu sebepten buradayız dedi sahaf Simeon çırağa.
syf.175

***

Aşk gibiydi okumak da... Neden, nasıl mübtelası olduğunu, bilen zaten gayet iyi bilirdi; bilmeyene de anlatamazdın bir türlü.
syf.178

***

Neden karışırdı ki insanlar başkalarının ibadetlerine. Gözlerini kapatıp denediyse de bir daha o sihri yakalayamadı. Camide yalnız kalmıştı, koca evrende bir noktaydı tekrar. Gene de kalkıp gitmedi. Oturmaya düşünmeye devam etti. Belki de bu alem hummalı bir inşaat sahasıydı. Sinan ve çıraklar bina üstüne bina yapadursun, aynı anda kainat da tek tek herkesin hikayesini inşa ediyordu. Tanrıda bir nevi mimardı. Kat kat semadan oluşmuş görünmez bir kubbe asılıydı yukarda. Hristiyan, yahudi, müslüman, zerdüşti ve daha bilmediği kaç itikat ve hal... kubbenin altında herkese yer vardı. Göğün yedi katmanı, yerin yedi katının üstünde sütunsuz, direksiz yükseliyordu. Bakmasını bilene bu evren mükemmel bir yapıydı.
syf.188

***

Onun gibi ceberutlar kudretlerini kendi güçlerinden değil, başkalarının zayıflığından almaktaydı.Eğer sarayda kalacaksam, bu şehirde tutunacaksam, kendime bir harem kurmalıydım. İçine herkesten uzak olmasını dilediğim yanlarımı koyacaktım: zaaflarım, hırslarım, kırgınlıklarım, sırça yüreğim. Ağası da ben olucaktım bu haremin sultanı da. ve bundan böyle kimsenin içeri girip bu saklı yanlarımı görmesine izin vermeyecektim. Ustamın bile...
syf.214

***

Cihan'a öyle geldi ki, esasında bu dünya seyirlik bir yerdi; yoksulu zenginiyle herkes, şu veya bu şekilde, bir resmi geçitteydi. Her biri hayatta kendi numaralarını icra ediyor; sahnede kimi daha kısa, kimi daha uzun kalıyor ama nihayetinde her insan, benze bir tatminsizlik ya da tamamlanmamışlık duygusuyla arka kapıdan usulca çıkıp gidiyordu.
syf.334

***

rasathanenin yıkılmasına karar verildiğinde gizlice kitap kurtarmaya çalışan Cihan ve beni çok etkileyen şu satırlar:
Buraya kadardı.Kurtarabileceği kadarını kurtarmıştı: daha fazlasını yapamazdı. İşte o an acayip birşey oldu; yıllar sonra beli bükük bir ihtiyara dönüştüğünde bile kimselere anlatamayacağı bir gariplik.Kitaplar, elyazmaları, haritalar, çizimler... hepirden ona seslenmeye başladılar.Evvela alçak perdeden geliyordu sesleri. Bir uğultu halinde. Giderek tizleşti.Çığlık çığlığa yalvarıyor,haykırıyorlardı kendilerini de alması için. Yırtık kağıttan ağızlarını, mürekkepten damla damla gözyaşlarını görebiliyordu.Kendilerini raflardan attılar, birbirlerinin üstüne bastılar, dehşetten kocaman açılmış gözleriyle önünü kestiler.Cihan,fırtınalı bir denizde, etrafında yüzlerce kişi boğulurken, bir sandalın içinde, kurtarabileceği bir düzine insanı  seçmeye çalışan bir adam gibi hissetti kendini. Ağlamaya başladı.
syf.371

***


Tereddütle ama buna rağmen keyifle okuduğum bir romandı.
Şimdi yeni ktaplarım beni bekler:)
Şimdiden İYİ BAYRAMLAR dilerim.
bir dahaki kitabımla görüşmek üzere...











14 Temmuz 2014 Pazartesi

Ahmet Batman/Soğuk Kahve


Adı güzeldi (beni bilen bilir içinde kahve olan her şeyi severim:), kapağı güzeldi, hakkında duyduklarım güzeldi, popüler olması ve sosyal medyada sık sık dile gelmesi alarm vermişti aslında ama, bu sefer ben de kapıldım popülaritesine.
Emeğine saygı duyarım ama, edebi bir dil aramamakla beraber, içinden etkileneceğim cümlelerin çıkacağını ümit etmiştim. Bilmiyorum çok da tarafsız bakamadım bu kitaba çünkü sürekli her cümlesini bir şahsın cümlelerine benzettim. Özel defterini okuyormuşum gibi hissettim. Çünkü cümleler hani böyle aklımızdan geçer de, yazmak istersin, bazen yazarsın ama kimse okumasın diye saklarsın...
İşte o cümleleri açık yüreklilikle yazmış ve kitaba çevirmiş.
Cesaretinden dolayı tebrik ederim ama, tekrar söylemek istiyorum hoş ama hani olmasa da olurmuş.
Hiçbir cümlesini mi beğenmedim?
Hayır beğendiğim bak bu güzelmiş dediğim ya da tebessüm ettiğim yerler vardı ama o kadar.
Bir zamanlar Mehmet Coşkundenizin bir kitabını okumuş ve aynı şekilde düşünmüştüm.
Okurken yazar hakkında aslında yalnızlıktan boğulmak üzere olan asosyal bir insan ama yazılarında kalabalık, düşüncelerinde kalabalık, hiç sevgilisi olmamış, belki platonik takılmış ama bundan utanıyor ve tam tersini nüksettirmeye çalışıyor. Bazı yerlerde de yalnızım ama mutluyum izlenimi çizmeye çalışsada çok mutsuz, o kadar mutsuz ki mutsuzluktan kelimeleri kokuyor...
gibi düşünebiliyorsunuz...
Neyse 
 güzel birşeyler de yazmak istiyorum
birkaç cümle altını çizdiklerimden de geçeyim.

"Bazen sarılmak iyi gelir, karşındaki ne hisseder bilmezsin ama sen iyi hissedersin."
"Yanınızda birinin olması, karşılıklı kahve içmen elbette güzel ama yalnızlığın ayrı bir tadı var."
"Seçeneksizliğim değil tercihimsin."
"Bazen sevgilinin bile elini tutmazsın."
"Bazen sırf o seviyor diye ona benzeriz."
"Neden her şarkının içine giriyorsun"
"Anne diyebilmek başka bir huzur."
"Evde kahve kalmaması gibi birşey işte, olmayan kahveyi seversin ama bitmiş işte, içemiyorsun.Dışarı çıkman lazım yeni bir kahve için ama, dışarıya çıkarak bulamıyorsun ki aşkı, o seni buluyor isteyince...
Özetle kahve çok farklı birşey."

Bir de bir yerde topuklu ayakkabı çikolata aşk kıyaslaması yapmış kadınlar için .
Çok yanılmış aşk kadınlar için o kadar da basite indirgenmemeli. Gerçek aşkı çikolata ya da topuklu ayakkabıya değişmez hiçbir kadın...
Çok sevmedim dedim ama çok dikkkatimi çekip not aldığım, ünlem koyduğum, altını çizdiğim, kızdığım noktalar oldu...
Şimdi yazdıklarımı okuyunca yazdıklarımı da çok beğenmedim aslında ama günlerdir beklettiğim bu yzıyı tekrar yazamayacağıma karar verdim.
Son olarak...

"Bir erkek bir kız kadar kusursuz sevemez, çünkü içindeki öküzlük ve açlık hiç bitmez"
diye de geçiyor kitapta...

10 Temmuz 2014 Perşembe

Amin MAALOUF/Semerkant

"Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar...Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar."
Ö.Hayyam

Tarih romanlarını çok sevemiyorum ama Semerkant da bir tarih romanından çok daha ötesi vardı. Bu kitabı daha önceki postumda da belirtmiştim, çok sevdiğim bir hocam ödünç verdi. Fakat süreç dolayısıyla ben bir türlü fırsat ayıramadım.
Okurken çok keyif alarak okuduğumu ayrıca belirtmek isterim.
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm ve oldukça akıcı olan bölüm Ömer Hayyam, güncel olarak da gündeme gelmiş olan Haşhaşiler ve Hasan Sabbah ile Nizamülmülk etrafında şekilleniyor.
Ömer Hayyamın rubaiyatı yazma sürecine şahit oluyorsunuz. Tabi o döneme de oldukça güzel ışık tutmuş yazar. 
İkinci kısımda ise biraz daha yorucu ama oldukça öğretici ayrıntıları olan kısım.Anlatımı dile alan kahraman Benjamin O. Lesage'in  rubaiyata ulaşma sürecini ve bu süreçle birlikte yakın geçmiş İran tarihine ışık tutuyor.
Evet kabul etmek gerekiyor ki yazar ilk kısımda yakaladığı akıcılığı ikinci kısımda yakalayamamış. Ya da dönemin olayları zaten yorucu olduğu için ekstradan hayal gücü ekleme gereksinimi duymamış.
Fakat sonuç olarak bakacak olursak okunulası bir kitap.
Ömer Hayyam'ı biraz daha yakından tanıma şansı yakalayacağınız İran kargaşasının içine de gireceğiniz bir kitap.



Böylece yaz sezonu ilk kitabımı bitimriş bulunmaktayım.
Road Runner tüm hızıyla okumalarına geri dönüyor:)
Yaz tatiline erken başlayanlar ya da benim gibi yeni başlayanlar ya ne bileyim geç kalanlar İYİ TATİLLER, KEYİFLİ OKUMALAR...

okuyun bir şey kaybetmezsiniz!

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Yaz okuma şenliğine davetliyiz, davetlisiniz...

Uzun zaman önce başlamış olan yaz okuma şenliğine KPSS geçmesi için beklemekte ve katılamamaktaydım. 5 Temmuz sınav ertesi
Pinuccia'nın Yaz Okuma Şenliği'de aldım soluğu.
Kitap okuma günlerim böylece başlamış bulunmaktaaaaaa
Etkinlik için blogun sahibine öncelikle teşekkür etmek isterim okumak biraz daha eğlenceli hale geldi böylece.
Hemen kendi YAZ OKUMA LİSTEMİ sunuyorum.
Listede boş kalan kısımları zamanla doldurarak yazımı güncelleyeceğim.


1.Kategori(10 puan): İsminde yaz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların yazın geçtiği bir kitap.


2.Kategori(10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz ve sevdiğiniz bir yazardan bir kitap.

Sinan AKYÜZ/ Piruze(399 syf.)
Geçen sene beni çok etkileyen İNCİR KUŞLARI ile tanımıştım Sinan AKYÜZ'ü. Bütün kitaplarını okumaya karar vermiştim ve kitaplığımda şu anda 2 kitabı mevcut.

3.Kategor(10 puan): Bir şiir kitabı.

Hayat ŞEMİ/ Yazılmayan Şiirler(168 syf.) (OKUNDU)

KPSS sürecimde kitap düşkünlüğüm bilindiğinden, bu kitap da şiirlerin Türkçeye uyarlanmasında da emeği geçen arkadaşım Deniz  tarafından hediye edilmişti.
Kitaplığımda yerini almıştı, bu etkinlik sayesinde listemde de yerini almış bulunmakta.

4.Kategori(10 puan): Adında bir sayı geçen bir kitap.

Pembe TUNÇEL/Fikret Ege de kırık bir aşk hikayesi(222 sayfa)


5.Kategori(10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.

Mümin SEKMAN/ Azmin zaferi öyküleri-4
Kişisel gelişim okumayı çok sevmiyorum ama Mümin SEKMAN'ın bu serisini epeyce zaman önce almıştım. İlk üçünü okumuş bu dördüncüyü de okumayı düşünmüyordum ki
Etkinlik sayesinde yeniden listeme girdi.
Uğur KOŞAR/Allah De Ötesini Bırak ile değiştirildi.(173 syf.) (OKUNDU)

6.Kategori(10 puan): Nobel ödüllü bir yazardan bir kitap.


7.Kategori(10 puan): Fransız edebiyatından bir kitap.

Marc LEVY/Gelecek Sefere(213 syf.)
Taze taze Can yayınlarından bu yıl alınmıştı sıcak sıcak listeme eklendi :)

8.Kategori(10 puan): Bir savaş kitabı.

Turgut ÖZAKMAN/Şu Çılgın Türkler(688 syf.)
Evet tarih dersini hiç sevmediğimden ve bu kitap da lise yıllarımda ders kitabı gibi aldırılıp sevgili tarih öğretmenim tarafından zorla okutulmak istenildiğinden hala okumamıştım.
Bu sayede listeme sevgiyle eklendi.

9.Kategori(10 puan): Yabancı bir yazardan bir öykü kitabı.

P.C.Cast/ Lanetli(287 syf.)
Geçen sene kitapyurdu alışverişimde hediye olarak gönderilen bu kitap da yine etkinlik sayesinde listemde.

10.Kategor(10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk v.b. türde bir kitap.


11.Kategori(10 puan): Yasaklanmış bir kitap.


12.Kategori(10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap.

Tracy CHEVALIER/İnci Küpeli Kız(238 sayfa) (OKUNDU)


13.Kategori(10 puan): Aynı zamanda çevirmenlik de yapan bir yazar tarafından yazılmış bir kitap.


14.Kategori(10 puan): Kütüphaneden veya bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız veya sahaftan aldığınız bir kitap.

Amin Maalouf/ Semerkant(318 syf.) (OKUNDU)
Dershaneden çok sevgili Mine Hocam( kendisi su gibi kitap tüketenlerdendir:)) ödünç aldığım ama sınav öncesi dolayısıyla okuyamadığım çok keyifli bir kitap, listemin ilk başında yer alır ve hemen bitirilip sahibine iade edilecektir.:)

15.Kategori(10 puan): Bir masal kitabı.


16.Kategori(10 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap.


17.Kategori(10 puan): Bir biyografi/otobiyogrofi kitabı.

Susan TAMARO/Her Melek Korkunçtur(227 syf.)

18.Kategori(10 puan): Bir tiyatro oyunu.


19.Kategori(10 puan): Halen yazmaya, üretmeye devam eden bir edebiyatçıdan(yazar, şair, araştırmacı...) bir kitap.

Ece TEMELKURAN/Düğümlere Üfleyen Kadınlar(471 syf.)

20.Kategori(10 puan): Polisiye/geriilm/korku v.b. türde bir kitap.

Ahmet ÜMİT/Beyoğlu'nun En Güzel Abisi(412 syf.) (OKUNDU)

21.Kategori(10 puan): Bir aşk romanı.

Aydın BÜKE/Romantizmin Işığı Clara(574 syf.)

22.Kategori(10 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap.

Darien GEE/Dostluk Ekmeği(476 syf.)

23.Kategori(10 puan): Mektuplardan veya anılardan oluşan bir kitap.

Nadine BİSMUTH/Anı Defteri(276 syf.)

24.Kategori(10 puan):Daha önce okuyup da tekrar okurum dediğiniz bir kitap.

Hakan GÜNDAY/Kinyas Kayra(531 syf.)
Daha önce çok karmaşık bir dönemde okumaya kalkmıştım ve çok ağır gelmişti. Sonunu getirememiştim ve yeniden okurum diye beklemekteydim. Şimdi listemde.

25.Kategori(10 puan): Yabancı dilde bir kitap veya orjinal dilinde okumayı gönlünüzden geçirdiğiniz bir kitap.


26.Kategori(Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 15 puan, toplamda 45 puan): 3kitaplık bir seri veya aynı seriden 3 kitap.

Ahmet TURGUT/Aşkın Şehidi(504 syf.)

Bu kitabı da migros kampanyasından edinmiştim ve aslında 3 kitaptan oluşan bir serinin ilk kitabıymış, diğer iki kitabı da tekrar bir kitap alışverişimde edinirim diye umuyorum.

27.Kategori(Her bir kitap 10 puan, iki kitap da okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimeler olan iki kitap.


28.Kategori(Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 60 puan):
Goodreads'in "Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap" listesinden 3 kitap.

29.Kategori(Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

Elif ŞAFAK/Ustam ve Ben(472 syf.) (OKUNDU)
Ahmet BATMAN/Soğuk Kahve(224 syf.)(OKUNDU)
Alain VİRCONDELET/Casanova'nın Son Günleri(191 syf.) (OKUNDU)
Ann HOOD/Ölüm İlanı Yazarı(270 syf.)(OKUNDU)

30.Kategori(Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 50 puan, toplamda 80 puan):
17.18. ve 19. yy. da yazılmış birer kitap.
Jeanne KALOGRIDIS/Ben Mona Lisa(463 syf.)
Bu kategoriye kitap bulamadım ama maksat okumak nasılsa konusu o dönemde geçen kitabımı listeye eklemek istedim.

Evet keyifle hazırlanan listemin sonunda, etkinlik için ayırdığım rafa ,okuma sırasına göre keyifle yerleştirilmiş kitaplarımın son hali


bunlarda hiçbir kategoriye yerleştiremediğim ama okunmayı bekleyenler 
belki siz bir fikir üretir gözümden kaçan bir kategoriye dahil edersiniz diye onları da fotoğrafladım:)


ve şu anda okumakta olduğum kitabım...