Bu yazıyı okumalısınız...

Uzun süredir yazamadım bloguma. Terketmiş gibi hissettim buraları. Arada takibimdekilere gözatmayı ihmal etmesem de, yazacak vakit bulamadığım için uzak kaldım buralardan. Kitap okuyamamanın bahanesi olur mu? Olmaz tabiki de işte bahanem de yok:(

Okuyamıyorum bir durgunluk sürecine girmiş gibiyim. Benki yatmadan önce uyku halinde dahi olsa iki sayfa okunmalı derken kitaplarım raflarda kaldı.

KPSS gibi bir bahane bulduğumu hissettim. Çünkü öğrendiğim yeni bilgilerle ilgili netten başka bilgiler araştırıp, sosyal ağlarda tarih sayfalarında buldum kendimi. 

Kısa süreli bir iş deneyimi yaşadım ama bu sefer de ne kendime ne de derse vakit ayıramadığımı görüp bundan da vazgeçtim. Şimdi kendime ve beni sabırsızlıkla bekleyen KPSS ye geri döndüm.

Ha bu arada geride bir de hayal kırıklığı bıraktım da geldim buralara( bundan hiç bahsetmek istemiyorum)

Kitap okuyamasam da güzel bilgiler okumaya devam ediyorum farklı kaynaklardan, yukarda da bahsettiğim gibi sosyal ağlardan da fazlasıyla faydalanıyorum. 

ama

bugün burda bir yazı paylaşmak istedim 

Steinbeck'den oğluna A.Ş.K. üzerine mektubu:

oldukça etkiledi beni

bu sayfayı da takip etmeyi severim zaten sayfa hakkında da bilginiz olsun istedim

edebiyat haber

Resmide iliştiriverdim :)))

çok severim de :))))