Aşkın dili, dini, rengi hele ki siyaseti hiç yoktur. Korkmayın, aşık olun ve aşkınızın arkasında durun...

14 Ağustos 2016 Pazar

İtalya'da Bir Turk Sevdim/Cristina Comencını


Kitabı Can Yayınları 5 Tl kampanyasında görup isminin cazibesine kapılarak almıştım. Ara vererek okumamdan kaynaklı mıdır yoksa sıkılmamdan kaynaklı mı ara verdim bilmiyorum çok keyif alarak okudugumu söyleyemem. 
Maria ve Isabella aranızda nasıl bir bag ya da nasıl bir ilişki vardı?
Maria bu denli sorumluluk sahibi, duyarlı,bilinçli olmasının yanında neden bu kadar gözlerin baglanmıştı.
Isabella bu kadar itici olmak zorunda mıydı?
Konu olarak ikiye bölunmuş izlenimi yaratması kitabın bir kısmında agır siyasi durumlardan bahsedip diger kısmında aile içi saçma ilişklere girmesiydi belki de.
Kitap hakkında net cumleler kurup okumak isteyenleri de caydırmak istemedigimden, bu kitabı kendim bir kez daha okumak uzere rafa kaldırdım.


17 Temmuz 2016 Pazar

Beyaz Zambaklar Ulkesinde/ Grigory PETROV



   Kitap, Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktıgı Finlandiya seyahatlarindeki notlarından oluşmaktadır. Kitap, bir bataklıktan muthiş bir ulkeye dönuşen Finlandiya'nın sömuru altındayken esaretten kurtuldugu 1800'lerin son döneminde halkının içinde bulundugu durumu anlatmaktadır.Cehaletten kurtulmak için başta Vilhelm SNELLMAN olmak uzere ulkedeki sayıları yok denecek kadar az birkaç Fin aydınının verdigi olaganustu mucadeleyi anlatıyor. Kitap, toplumsal dayanışmayı saglamak için Fin aydın Snellman'ın  asker, ögretmen, muhendis demeden tum halkı harekete geçirmesine deginmektedir. Diger yandan bugunki Finlandiyan'nın kulturu, egitimi ve sanayisiyle nasıl kurulduguna da dikkat çekmektedir. 
   Roman bölumlere ayrılmıştır. Her bölumde farklı bir sınıf ele alınmıştır. İnsanlara toplumun bir parçası olduklarını ve aldıkları görevler ile toplumu hangi seviyeye getirebilecekleri ve degişimin bu şekilde başlanacagını kabullenmeleri saglanıyor. Egitimde iyi ve kararlı bir planlamayla herşeyin degişebilecegini gösteriyor. Planları uygularken karşılaşılan engellere takılıp kalmadan engelleri aşacak çözumler uretmek gerektigi vurgulanıyor. Özellikle zor gibi görunen buyuk bir işin, iş bölumu ile egitimdeki kuçuk adımlar ilkesi ile başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilecegi vurgulanıyor. Belirli bir amaç ve hedef dogrultusunda çalışıldıgında degişimin mumkun olduguna deginiliyor. Egitimde bireylerin önemli oldugunu ve bir kişinin bile feda edilemeyecegini çok guzel bir dille vurgulayan kitaptan, egitimde imkanları yaratmanın engelleri yok etmenin hep birlikte çabayla mumkun oldugunu anlıyoruz. İmkanlar sınırsızken bile sınırlı hale getirmenin şahısların elinde oldugunu açıkça göruyoruz. Kayalıklarla, buzullarla dolu bir arazinin azimle ve sevgiyle yılmadan çalışılarak dogru yöntem ve teknikler kullanılarak mukemmel bir şehir haline gelmesinin ardından topraklarını ve birbirlerini seven kendilerini ulkeleri için feda etmeye hazır bir ulke haline getirilebilecegini göruyoruz.
   Kitapdan çıkarılacak sayısız ders oldugu gibi altı çizilecek birçok yer mevcut.
Kitabı okumayı çok istememe ragmen bir turlu okumadıgım ama aday ögretmen yetiştirme sureci dolayısıyla okuma listemdeki yerini almasının hızlandıgı dogrudur. Anca vakit bulup okumuş bulunmaktayım o ayrı konu tabi. Fakat ; listedeki onca kitap varken önceligi almasında arka kapagındaki Mustafa Kemal ATATURK tarafından, tum askeri okullarda okutulması ve ögrencilere tavsiyesi oldugunu bildiren yazı etkili olmuştur.

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu/ Stefan ZWEIG


Kitap boyunca, uzerinde "Sana, beni asla tanımamış olan sana." diye başlayan bir mektup ve bilinmeyen kadın olmayı tercih etmiş olan kadınının, ömru hayatı boyunca saplantı ve tutku arası sevdigi tek adama yazdıgı uzun mektubu okuyoruz.
Hayatını adadıgı adama herhangi bir sorumluluk yuklememek adına tum zorlukları tek başına ustlenmiş olan kadın, bunu asla fedakarlık olarak görmez. Asla hiçbirşey için sevdigi adamı suçlamaz ve suçlamadıgını da mektup boyunca defalarca dile getirir ve asla bir beklenti içinde degildir.
Artık hayatının sonuna geldigine inandıgı bir vakitte de bastıramadıgı duygularını duyurma istegi ile bir mektup yazmayı tercih etmiştir.
Bir insanı oldugu gibi degiştirmeden herşeyi ile kabullenerek sevmenin en açık örnegini okyoruz. Kitap boyunca kadın için duygularım hep degişsede adam için hiç olumlu dusunemedim. Bir insan nasıl bu kadar kayıtsız kalabilirdi. Kadının tum ömru yalnızca tanınma çabası ile geçerken bir adam nasıl bu kadar kayıtsız kalabilirdi. Kadın için ise sık sık sinirlendim. Çunku bir kadın bnece aşkından ölmeli ama bu kadar duşmemeliydi. Bunu kabullenmek biraz zordu. 

"Piraye öldu aşkından yine de dönmedi Nazım'a"

Böyle bir aşk var mıdır? ya da buna aşk demek dogru mudur? Kadının duygularının da aşkın ötesinde saplantı oldugunu kabullenmek gerekir tabi. Herkesin aşı kendi bildigi gibi yaşadıgı dogrudur ama kadının yasadıgı aşk onu bir saplantıya suruklemiştir.
Kitabın bir bölumunde kadın adamın misafirleri için senin sevdiklerini sevdim, sevmediklerinden nefret ettim gibi bir cumle kurmuştu. Frida KAHLO'yu anımsattı bana. O da Diego'nun sevdigi insanları da nefret ettigi insanları da sevdigini çunku diegonun bu insanları neden sevdigini ve neden nefret ettigini anlamak istedigini yazmıştı mektubunda.Evet Frida da Diego'ya mektup yazmıştı. 

***
"Senin bu tedirgin, urkek, teşekkurden kaçan yardım ediş tarzını hiçbir zaman unutmadım. Ve bu yuzdendir ki hiçbir zaman sana başvurmadım."

***
"Beni teselli eder, para verirdin, hem de fazlasıyla, ama bunu hep seni rahatsız edeni kendinden uzaklaştırmanın gizli sabırsızlıgıyla yapardın;"

***
"Yoksullugun aşagılanmadan, ruhsal ve bedensel utançtan yana maruz kalabilecegi ne varsa hepsinin acısını orada, fahişelerin ve hastaların kader ortaklıgını ortak bir bayagılıga donuşturmeleriyle, genç erkek doktorların dudaklarında ironi ifadesi taşıyan bir gulumsemeyle savunmasız kadınların ustlerindeki örtuleri sıyırıp duzmece bir bilimsel tavırla ellerken sergiledikleri sinizmleriyle, hastabakıcıların açgözlulukleriyle fazlasıyla çektim -ah, evet, orada insanın utanması bakışlarla çarmıha gerilir ve sözcuklerle kırbaçlanır."

***
"kendimi baglamak istemiyordum, senin için her zaman özgur kalmak istiyordum."

***




29 Haziran 2016 Çarşamba

Yeniden Yaz Okuma Şenligi


Sevgili Pınar okuma şenliklerine ara verince okumalarım yarım kalmasın diyerek bir liste hazırlamıştım. 
FİLM YABANCI DİZİ ANİME KİTAP isimli blogun sabhibi Gul okuma şenliklerinin sorumlulugunu ustlenip yaz okuma şenligini yayınlayınca buyuk bir sevince kapılıp hemen listemdeki kitapları buraya yerleştirdim.:)
Teşekkuru bir borç bilerek listemi yayınlıyorum...

KATEGORİLER:
1.Kategori(10 Puan): İsminde yaz mevsimini çagrıştıran bir kelime geçen veya olayların yazın geçtigi bir kitap.

2.Kategori(10 Puan): Adında çogul eki almış bir sözcuk bulunan bir kitap.

Beyaz Zambaklar Ulkesinde/Grigory PETROV(138 syf.) (OKUNDU)

3.Kategori(10 Puan): İki veya daha fazla yazarın yazdıgı bir kitap.

İnsanlıgın en eski muamması/Bertrand DAVİD-J.J.LEFRERE(115syf.)

4.Kategori(10 Puan): İnstagram,facebook gibi sosyal medya uzerinden oluşturulan ortak okuma gruplarının şenlik suresince okudugu bir kitap.

5.Kategori(10 Puan): Sizin dogum yılınızdan en az 50 yıl önce vefat etmiş bir erkek yazarın yazdıgı öykulerden oluşan br kitap.

6. Kategori(10 Puan): Adından bir yiyecek olan bir kitap.

7. Kategori(10 Puan): 29 Haziran-30 Eylul tarihleri arasında vefat etmiş yazardan bir kitap.

8.Kategori(10 Puan): Ulkemizde en az iki yayınevinin basmış oldugu bir kitap.

Satranç/Stefan ZWEİG(83 syf.)

9.Kategori(10 Puan): Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesinden bir kitap.

10.Kategori(10 Puan): Diziye uyarlanmış bir kitap.

11.Kategori(10 Puan): Kategorilerden bagımsız canınızın istedigi bir kitap.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu/Stefan ZWEİG(62 syf.) (OKUNDU)

12.Kategori(10 Puan): Adında emir kipli sözcuk bulunan bir kitap.

13.Kategori(10 Puan): Goodreads tarafından 2009 yılından gunumuze kadar seçilen en iyi kitap .

14.Kategori(10 Puan):Sanat temalı bir kitap.(En sevdigim kategori ki bence her şenlikte olmalı :))

Seyyah Ressamın Yaşamından Bir Kesit/Cesar AİRA(89 syf.)

15.Kategori(10 Puan): 2016 yılında basılmış bir kitap.



16.Kategori(10 Puan): Pinuccia'nın Kitapları.

Dönusum/Franz KAFKA(74 syf.)

17.Kategori(Her kitap 10 puan iki kitap da okunursa ekstradan 10 puan toplamda 30 puan): Adınız ve Soyadınızın başharfleri ile başlayan iki kitap.

18.Kategori(Her bir kitap 10 puan, tum kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadıgınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Turk, ikisi yabancı.İkisi kadın, ikisi erkek.

Kırmızı Saçlı Kadın/Orhan PAMUK(195 syf.) (OKUNDU)

Gönderilmeyen Aşk/Nermin BEZMEN(374 syf.)

İtalya'Da Bir Turk Sevdim/Cristina COMENCINI(218 syf.)(OKUNDU)

Kuçuk Agac'ın Egitimi/Forrest CARTER(280 syf.)(OKUNDU)

19.Kategori(Her kitap 10 puan iki kitap da okunursa ekstradan 30 puan toplamda 50 puan): İsminde eş anlamlı kelime olan iki kitap.

20.Kategori(Her bir kitap 10 puan tum kitaplar okunursa ekstradan 40 puan toplamda 80 puan): Kolombiya, Japonya, Arjantin, Avustralya, Portekiz, Fransa, İzlanda ulkelerinden birinde dogmuş bir yazardan bir kitap.

21.Kategori( Her bir kitap 10 puan, tum kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyecegi bir temaya uyan dört kitap.

Sadece okumak istiyorum temalı kategorim :)

Bir Evlilik Komedisi/Sinan AKYUZ(355 syf.)

Bir Bilim Adamının Romanı/ Oguz ATAY(272 syf.)

Dugumlere Ufleyen Kadınlar/Ece TEMELKURAN(471 syf.)

Uçurtma Avcısı/Khaled HOSSEINI(440 syf.)

Haydi o zaman herkese keyifli okumalar...





26 Haziran 2016 Pazar

Kırmızı Saçlı Kadın/Orhan PAMUK





Dun bitirdigim kitabı ilk defa popularitesine kapılarak aldıgım dogrudur.Çok sevmem böyle kitap almayı ama...
Surekli YapıKredi bankamatikte karşıma çıkması merak uyandırıyordu. Açık konuşmak gerekirse bir kez içerigi nedir diye açıp okumuşlugum da yok hani. Birgun D&R da indirim reyonunda görunce almış bulundum. Alınca farkettim ki beni almam için merak uyandıran kapagı olmuş.
Kapakta isminden esinlenilmiş Dante Gabriel RASETTE'nin Regina GORDİUM isimli desen çalışması mevcut. İçeriginde ise Gulcihan kendini bu kadına benzetiyordu. Kapagındaki yerini de böylece almış.

Orhan PAMUK ile tanışmam böylece son kitabıyla oldu. Dilinin çok agır oldugu söyleniyordu. Bu kitapda agır bir dil göremedim. Belki kitabın sonlarına dogru...
2. bölumun sonunda bir laf kalabalıgı var gibi fakat, genelinin akıcı oldugu bile söylenebilir.
Konu olarak zor bir konu seçilmiş.Konuyu Batının ve Dogunun 2 buyuk efsanesi Sophokles'in Kral Oidipu'u ile Firdevsi'nin Rustem ve Suhrab'ı ile şekillendirmiş. Böylece esrarengiz havasıyla okuyucuda merak uyandırıyor. Bir kuyudan neler çıktı neler?
Cem'in kuyuya indigi bölum vardı. Çok etkiledi beni. İrkildim, nefes alış verişini, kalp atışlarını hissettim. Cem'in korkuya kapılıp ne yapacagını bilemedigi bölumde ise çaresizligini hissettim. "Göge çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, uzerine uyudugumuz topragın içine girmeyi hayal etmemiz dogru muydu?" sözu uzerine de bir sure dusundum.
Anlayamadıgım gereksiz buldugum hatta acaba yanlış mı okudum dedigim bölumler de vardı(mesela kırmızı saçlı kadının evliligi zaten karmakarışık bir aşk hayatı verilirken kocasının kardeşiyle evlenmesi gerekli miydi???)
Kitap hakkındaki birçok eleştiriye katılmadıgım dogru ama gerçekten zor bir konu.

Kitap 3 bölum ile karşımıza çıkıyor.
Bölumlerde farklı kişilerin agzından tanık oluyoruz gibi ama aslında kitabın geneli Enver tarafından yazılmış. Enver de kim? OKUYUNUZ...

Biraz da kitabın içindeki efsanelere bakacak olursak ki bence kitabı etkileyici hale getiren bunlardı. Biri Antik Yunan tragedyası babasını öldurup annesiyle evlenen OEDİPUS'un trajik sonu, bir digeri de Firdevsinin eski İran efsaneleri uzerine kurulu Şehnamesinde geçen oglu Suhrab'ı olduren Rustem'in hikayesidir. Birbirlerine çok benzemekle birlikte çok ters hikayeler aslında. Kitabı okuyunca internette azıcık da bu efsaneler ile ilgili yazılara gözatmanızı tavsiye ederim.

Kitapdan bahsederken içerige çok fazla girip buyusunu bozmak istemedigimden OKUYUNUZ diyerek yazımı burada sonlandırıyorum.



21 Haziran 2016 Salı

Okuma Listemiz de Tamam

Pinuccia'nın Yaz Okuma Şenligini buyuk bir hevesle bekliyordum ama artık okuma şenliklerinin olmayacagını ögrendim.
Okuma hızımı geri kazanmam için bir listeye ihtiyacım vardı ve oturup kısacık surede listemi hazırladım. Kitaplıgmda okunmamış yarım bırakılmış sonuna gelip son sayfaları okunmamış ne bileyim hatırlamadıgım kitapları görunce çok canım sıkıldı. Ben ne ara bu hale gelmişim deyip önceligi o kitaplara ayırdım.
Şubat itibari ile atamam yapıldıgı için hem burdaki kitapları eritip asıl görev yerime gitme derdine de dusunce listemi hazırladım.
Listemi okumaya bugun başlıyorum ve 1 Eylul de bitecek şekilde kendimi ayarlıyorum.
Asıl görev yerime gittigimde de yeni bir liste yayınlarım:)

ŞİMDİ LİSTEME GEÇELİM...

1.Kırmızı Saçlı Kadın/ Orhan PAMUK (195 syf.) (OKUNDU)
2.Kuçuk Agaç'ın Egitimi/ Forrest CARTER( 280 syf.)(OKUNDU)
3.Bir Evlilik Komedisi/ Sinan AKYUZ(355 syf.)
4.Beyaz Zambaklar Ulkesind / Grigory PETROV(138 syf.)(OKUNDU)
5.Bir Bilim Adamının Romanı/ Oguz ATAY(272 syf.)
6.Dugumlere Ufleyen Kadınlar/ Ece TEMELKURAN(471syf.)
7.İtalya'da Bir Turk Sevdim/ Cristina COMENCINI (218 syf.)(OKUNDU)
8.Diken Ucu/ Behçet ÇELİK(122 syf.)
9.Dönuşum/Franz KAFKA(74 syf.)
10.Uçurtma Avcısı/Khaled HOSSEINI(440 syf.)
11.Satranç/ Stefan ZWEIG(83 syf.)
12.Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu/Stefan ZWEIG(62 syf.) (OKUNDU)
13.Kendine Ait Bir Oda/Virginia WOOLF(123 syf.)
14.İzmir Postası'nın Adamları/ Ahmet BUKE(159 syf.)
15.Matısse Öykuleri/ A.S.BYATT(111 syf.)
16.Aşkın Kalplerimizdeki Mutat Yolculugu/Sibel K. TURKER(158 syf.)
17.Aşka Övgu/ Alain BADİOU-Nicolas TRUONG(81 syf.)
18.Seyyah Ressamın Yaşamından Bir Kesit/ Cesar AİRA(89 syf.)
19.İnsanlıgın En Eski Muamması/Bertrand DAVİD-J.J.LEFRERE(115 syf.)
20.Gönderilmeyen Aşk/Nermin BEZMEN(374 syf.)




Memleketi Ben Kurtaracagım/ Gulse BİRSEL


Gulse BİRSEL
Ne guzel yazarsın sen, ne guzel okurum ben senin kitaplarını. Ne mukemmel bir kadınsın sen. Elinin degdigi her iş buram buram sanat kokor bu kadının. Bir televizyon dizisine bile sanatı dolu dolu sıgdırabilen bir kadından bahsediyorum. Çok sevdigim dogrudur. 

 Çok sevdigim bir diger özelligi de Bir insan kendi kusurlarıyla bu kadar mı guzel dalga geçer. Peki gerçekten dalga geçtigi kusurları göze batıyor mu? Benim hiçbir kusurunu göremeyişim yazılarını sevdigimden midir? Kişiligini sevdigimden midir bilinmez ama evet GÖRMUYORUM...

Yazlık diyerek aldıgım kitabı yine bir çırpıda kahkahalarla okudum. Göndermeden edemiyor napsın ama. Kitabın ilk bölumerinde gerçekten memleketi sen kurtarsaydın keşke dedim ne eglenceli bir millet olurduk. Hiç degilse antidepresanları rafa kaldırttırır, kahkaha atmayı emrederdin herkese. Beklerdik senden ...
:)

Evet kitaptan da birazcık bahsedeyim. Kitabımız dört bölumden oluşuyor. 
İlk bölumde Gulse BİRSE nasıl Gulse BİRSE olmuş göruyoruz ve bolca guluyoruz. Çocuklugundan bahsederken "O yıllarda beslenme sepetlerinde daha az yumurta ve daha çok muz olabilseydi, egitimden daha çok randıman alnırdı diye dusunuyorum..." diyor. Dikkatimi çeken bir cumle olmuştu. Vurgulamak istedim.
Bir pop şarkısının anatomisini çıkardıgı kısımda kendi guftesini de araya sıkıştırıvermiş. Baltalar elimizde uzun ip belimizde melodisiyle okuyunca balkonda bir kahkaha atmıştım. :))
İkinci ve ucuncu bölumlerde birazcık memleket işlerine karışmış bir Gulse BİRSE göruyoruz. Göndermeden edemedigi kısımlar tam da burda. Bazı yerlerinde tamam gerçege dön dedigim dogrudur. Ses tonu çınladı kulaklarımda igneleyici alaycı halini gözunuzde canlandırın CANLANDIRIN CANLANDIRIN....
Tamam o canlandırmayla okumaya devam edin :))
Her olaya deginmiş sagolsun :) Çok keyifli pek eglenceli olmuş.
Dörduncu bölumde ise aklına gelen her konuya deginerek kitabı okumamı yavaşlattı. Çunku artık sık sık guldugumden olsa gerek kitapta ilerleyemez odlum. Gulup o sayfayı birilerine okuyup tavsiye ediyorum. Çok guzel reklam yaptm ama :)

BU KİTABI ALIN
OKUYUN
OKUTTURUN
GULELİM
GULDURELİM
YOKSA BU HAYAT BAŞKA TURLU ÇEKİLMEZ:)